İnsanın hayatında ne kadar çok çizgi var değil mi? Her tarafımız sınırlarla kaplı o çok sevdiğimiz yazlık evimizin bahçe duvarları ya da içinde belki birçok acı hikaye ile gezinen çocukların olduğu üstünden atlama planları yapılan yatılı okul duvarları..  Sadece gökyüzünün göründüğü cezaevi duvarları, tel örgüler ile kapatılmış sınırları.. Ülkeleri birbirinden ayıran hatta Aydan bile görünen Çin Seddi sınırlar.. Sınırlar sınırlar…

Birde görünmeyen sınırlar var hani bizim koyduğumuz sınırlar, “bu benim ince çizgim” dediklerimiz, birbirimize kota koyduklarımız,  çocuğunu kucaklamayan babanın sınırları..

Hep kötü değil tabi bu sınırlar, bazıları iyi mesela;  hız sınırları, yol çizgileri gibi sınırlar yaşam alanlarımızdaki kaosu önleyebiliyor.

Off ne karamsar değil mi?

Halbuki dünya bir oyun bahçesi tek sınırı oyun çizgisi gelin bu oyun bahçesi olan güzelim dünyanın bütün güzelliklerini yaşayalım tek yapmamız gereken basit saf  ve temiz duygularla yola devam etmek ya da hep çocuk kalmak onların çizgileri çok güzel SEK SEK çizgileri basketbol,  futbol,  voleybol çizgileri gelin hep beraber hayatımıza sadece bu çizgileri koyalım bu oyun bahçesi olan dünyayı bir masal tadında yaşayalım hep beraber oynayalım.